Meme Büyütmek


Meme Büyütme

Kadın memesi, insanlık tarihinin her döneminde anaçlığın, doğurganlığın, üretkenliğin ve güzelliğin simgesi olmuştur. Yuvarlak ve dolgun hatları ile her zaman kadın cinselliğinin önemli bir öğesi olarak görülmüştür.


Meme temel olarak cilt, yağ dokusu ve meme bezinden oluşur. Cildin direnci ve memenin asıcı bağları memeyi göğüs kafesine sabitler. Cilt gerginliği ve kalitesi düşük, meme asıcı bağları gevşekse, meme büyüklüğünden bağımsız olarak meme sarkar. Örneğin zayıf ve küçük memeli bir kadında, tekrarlayan doğumlar ve emzirme ile cilt ve asıcı bağlar gevşer ve meme sarkabilir. Aksi şekilde büyük ancak bağları ve cilt yapısı güçlü bir meme sarkmayabilir. Her memenin yapısı ve karakteri farklıdır.


Memenin iç yapısını meme bezi ve yağ dokusu oluşturur demiştik. Kişiden kişiye bu dokuların oranı da değişmektedir. Meme bezi açısından yoğun olan memeler genellikle daha sert ve sıkı iken, yağ dokusu çoğunlukla memeyi yumuşak ve gevşek yapar. Meme bezinin yapısı da ergenlik, hamilelik, menapoz gibi hormonal durumlardan etkilenebilmektedir.



İdeal meme nasıl olmalıdır?

Plastik cerrahlar tarafından tanımlanan genç ve estetik memede:



Plastik cerrahlar tarafından tanımlanan genç ve estetik memede:

Meme ucu, göğüs çentiğine 19-22 cm uzaklıkta yer alır

Memenin üst kısmı düz ya da hafif konkav, alt kısmı dolgun ve konveksdir

Meme dokusunun %45’i meme ucunun üstünde, %55’i meme ucunun altında bulunur

Tüm meme dokusu, meme altı katlantısı üstündedir ya da hafifçe bu katlantıya doğru iner.

Meme dokusu sıkı ve dolgun olmalıdır. Gevşek olmamalıdır.


Bu matematik tanımlamalar, çok sayıda memenin değerlendirilmesi ile elde edilmiş nicel değerleri ifade eder. Oysa “güzellik ve çekicilik” bu değerlerin çok ötesinde duyuları da içinde barındıran elektro-kimyasal algılardır. Belli matematik kalıplar içine sıkışarak “güzel” elde edilemez. Meme, onu taşıyan kişinin yaşı, vücut, omurga, kalça ve göğüs yapısı, meme bezi ve cildin durumu, sosyal durumu ve beklentisi gibi pek çok değişken göz önünde bulundurularak muayene edilmelidir. Hekim ve hastanın birlikte yapacağı değerlendirme ile kişiye yakışacak meme biçimi, büyüklüğü ve yapısı belirlenir.


Meme büyütme yaptırmak için başvuracak kişinin asla unutmaması gereken konu şudur:

Meme protezi sizin bedeninize yerleştirilecek bir yabancı cisimdir. Bu yabancı cismin uzun süre (ömür boyu), sağlıklı biçimde sizinle kalabilmesi için ilk yerleştirme işleminde kullanılacak teknikler ve yapılacak işlemler çok önemlidir. Ancak bazı şeylerden kaçınılarak yapılan işlemlerin uzun süre kalıcılığı ve yaratabileceği sıkıntılar mutlaka sorgulanmalıdır.


Sorularla Meme Büyütme

Meme büyütme nedir? Nasıl yapılır?

Meme büyütme, protezler (implant) veya yağ enjeksiyonu yöntemiyle küçük göğüslü kadınların göğüslerinin büyütülerek orantılı vücut ölçülerine kavuşmaları için yapılan operasyondur.


Memeler hangi yöntemlerle büyütülmektedir?

Günümüzde meme büyütme için en sık olarak tercih edilen yöntem silikon protezlerdir. İçi su (serum) dolu protezler, kişinin kendi yağını kullanılarak büyütme ya da hyaluronik asit enjeksiyonu ile büyütme de kullanılabilecek yöntemlerdir.


Hekim ile birlikte kişi için bu yöntemlerden hangisinin/hangilerinin en uygun olacağı belirlenir.


Meme büyütme ameliyatının tercih edilebileceği durumlar şöyle sıralanabilir:


  • Memelerinin küçük olduğunu düşünen kadınlar için orantılı vücut hatlarına sahip olmak ve özellikle kalça-bel-göğüs oranını düzeltmek için meme büyütme ameliyatı önerilebilir
  • Gebelik sonrası meme hacminde kayıp oluşabilir. Memede çok sarkma olmayan kişilerde meme büyütme ile çözüm sağlanabilir.
  • Hiçbir zaman iki meme birebir aynı değildir. Ancak asimetrinin belirgin olduğu kadınlarda protezler ile daha simetrik memeler elde edilebilir.
  • Meme kanseri tedavisi sonrası uygun olgularda protezler ile meme onarımı yapılabilir.
  • Daha önceden yapılan meme ameliyatlarında yerleştirilen eski nesil protezlerin eskimesi durumunda yeni protezler yerleştirilebilir.
  • Başarısız meme estetiği operasyonları sonrası istenen görüntünün elde edilememesi nedeniyle de meme büyütme ameliyatı yapılması mümkündür.
  • Obezite sonrası aşırı kilo vermiş hastalarda çoğunlukla dikleştirme+protez işlemine ihtiyaç duyulur. Ancak obezite döneminde de memeleri küçük olan bazı hastalarda, kilolar verildiğinde de memeler sarkmadığı için sadece protez yeterli olabilmektedir.

Meme büyütme ameliyatında protez nereye yerleştirilir?

Meme protezleri klasik olarak meme bezi altı (subglanduler) ya da göğüs kası altı (submuskuler) planlara yerleştirilir. Son yıllarda tam ya da kısmi kas altı plan, dual plan, subfasyal plan gibi çeşitlenmeler oluşmuştur. Her planın diğerlerine üstün olduğu yanlar ya da dezavantajları mevcuttur.


Subglanduler (Meme Bezi Altı) Plan

Memenin normal anatomik yeri meme bezinin altı ve göğüs kasının üstüdür. O nedenle bu plan aslında en doğal ve en anatomik plandır. Bu işlem sırasında protez göğüs kasının üstüne yerleştirilir. Kasa ve meme bezine zarar verilmez. Kas kesilmediği için işlem sonrası ağrı ve hareket kısıtlılığı çok azdır. Bu planın kullanılabilmesi için meme cilt ve cilt altı dokusunun kalınlığının en az 2cm olması gereklidir. Dokuların daha ince, meme dokusunun çok az olduğu kişilerde bu plan kullanılamaz. Çünkü protezi örtecek ve gizleyecek yeterli doku olmayacağı için protez doğal durmayacak, protez yapıldığı belli olacaktır. Protezi örtecek kadar dokusu olan kişilerde çok güzel sonuçlar verebilir.


Subfasyal Plan

Göğüs kasının hemen üstünde çok ince bir zar (fasya) tabakası vardır. Bu zar meme göğüs kasını sarar, meme bezi ve göğüs kasını birbirinden ayırır.

Kas altı yapılmasına gerek olmaya hastalarda, protez meme bezi altına değil de bu fasya tabakası altına konulduğunda protezin daha iyi gizlendiği düşünülmektedir. Ancak bu fasya tabakasının kastan ayrılması sabır gerektiren, incelik ve titizlik isteyen bir işlemdir. Üstelik bu tabaka çoğunlukla meme altından yapılan 3 cmlik dar bir kesi kullanılarak kaldırılmalıdır. Çoğu cerrah bu işlemi zahmetli ve gereksiz bulur. Ben fasya tabakasını kaldırmanın ve protezi bu tabakanın altına koymanın faydalı olduğunu protezi daha iyi gizlemeye yaradığını düşünmekteyim. O nedenle kas altı/dula plan yapmayacağım tüm olguları artık fasya altı plan kullanarak büyütmekteyim. Bu planda da göğüs kası kesilmediği için ağrı kas altı plana göre daha azdır.


Submuskuler (Kas Altı) Plan

Özellikle çok zayıf, meme dokusu çok az ve cilt yapısı protezi yeterince örtemeyecek/gizleyemeyecek kişilerde çoğunlukla kas altı plan seçilir. Bu işlemde göğüs kası, kaburgalara yapıştığı yerden kesilip kaldırılır, altında bir cep oluşturulur ve protez buraya yerleştirilir.

Bu planla protezin üst kısmı kas tarafından örtülürken, alt kısmı yine meme bezi altında kalır. Böylece göğüs kafesinin en ince bölgesi olan üst kısımda protez kas tarafından örtülmüş olur. Yani protez tamamen kas ile örtülmüş değildir. Sadece üst bölümü kas ile gizlenir.


Dual Plan

Son yıllarda popülarize edilmiştir ve aslında kas altı planın bir varyasyonudur. Burada da göğüs kası kesilir ve protez onun altına yerleştirilir. Ancak dual planda memenin sarkma durumuna göre meme bezi ve göğüs kası birbirinden ayrılarak daha güzel bir görünüm elde edilmeye çalışılır. Sarkma olmayan olgularda dual plan 1, hafif sarkma olanlarda dual plan 2, daha fazla sarkma olanlarda dual plan 3 kullanılır. Dual plan 1-2 ve 3’ü ben de yoğun olarak kullanmaktayım.


Meme büyütme ameliyatında protez hangi bölgeden yerleştirilir?

Meme protezi işlemi temel olarak 4 farklı cerrahi yaklaşım ile yapılabilir:


• Periareolar Kesi (Meme Başı Çevresinden)

Geçmiş yıllarda periareolar (meme başı çevresi) kesisi sık kullanılmaktaydı. Bu yöntemde meme başı çevresindeki kahverengi alan ile deri arasındaki geçiş bölgesinden yarım daire şeklinde bir kesi yapılarak girilir. Doğrudan meme bezine ulaşılır. Hızlı ve kolaydır.


Periareoler Kesinin Dezavantajı

Bu yöntemde meme başında his kaybı riski daha fazladır.

Bazı olgularda dikiş bölgesinde açık renkli iz kalmakta ve göze batmaktadır.

Bu yöntemde protez için cep oluşturulurken süt kanalları kesilebilir.

Protez yerleştirilirken, meme başına, süt kanallarına ve meme bezine temas eder. Süt kanalları ve meme başında bakteriler bulunması kaçınılmazdır. Bu bakteriler erken dönemde enfeksiyona sebep olmasalar da uzun dönemde yavaş ve gizli enfeksiyonlarla kapsül oluşumuna sebep olmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu kesi ile yerleştirilen protezlerde kapsül kontraktürü oluşumu yüksek bulunmuştur.


• Submammarian Kesi (Meme Altı Kesisi)

Günümüzde en popüler yoldur. İşlem öncesi güzel planlama ile kesi izi tam meme altı katlantısına oturur ve iyileştikten sonra görünmez.

Meme başı ve süt kanallarına temas edilmediği için kapsül kontraktürü daha azdır. Memeye tam bir hakimiyet sağlanır ve görerek her noktaya ulaşım imkânı verir.


• Transaksiller (Koltuk Altı Kesisi)

Bir dönem yoğun olarak kullanılmıştır. Koltuk altındaki kıllı bölgeden yapılan kesi ile kas altına girilerek yapılır. Hızlı ve kolaydır.


Koltuk Altı Kesisin Dezavantajları:

Çoğunlukla görmeden yapılan bir işlemdir. Koltuk altında yapılan kesiden sonra kas altı planı oluşturma işlemi körlemesine, görmeden yapılır.

Görmeden yapıldığı için özellikle memenin alt kısmına hakimiyet zayıftır.

Bu kesiden çoğunlukla içi serum dolu protez yerleştirilebilir. Oysa silikon protezler içi serum dolu protezlere göre daha doğal ve meme dokusuna daha yakındır.

Bu işlem sırasında protez koltuk altındaki kıl köklerine temas eder. Kıl kökleri bakteriler açısından zengindir. O nedenle bu yöntemde de kapsül kontraktürü daha sık bulunmuştur.

İlerleyen yıllarda gerekebilecek revizyon işlemleri için bu kesi çoğunlukla yetersiz kalacaktır.


• Tansumblikal (Göbek Deliği Kesisi)

Çok nadir kullanılır, özel enstrümanlara gerek duyulur ve sadece içi serum dolu protez yerleştirilmesini mümkün kılar. Çok az sayıda plastik cerrah tarafından tercih edilmektedir.


Silikon Meme Protez Tipleri

Son yıllarda meme protezlerinin içerdiği silikon maddesinin kimyasal yapısının geliştirilmesi ile protezlerdeki çeşitlilik artmıştır. Önceleri sadece yuvarlak protezler kullanılırken daha az akıcı ve yoğun (cohesive) silikon üretilebilmesi ile damla biçiminde protezler de kullanıma girmiştir.

Meme silikonu protezlerini birkaç farklı özelliğe göre sınıflandırabiliriz:


Şekil açısından meme protez tipleri


• Damla (Anatomik ) Protez

Damla protezlerin doğal meme kıvrımlarını daha iyi verdiği, daha doğal bir görünüm sağladığı söylenmektedir. Ancak bence hangisinin daha üstün olduğundan çok, kişi için hangisinin uygun olduğu tartışması önemlidir.


• Yuvarlak Protez

Yuvarlak protezler şekilleri nedeni ile memenin her bölgesinde eşit büyüme sağlarlar. Bu nedenle özellikle daha dolgun bir dekolte isteyen kişiler için tercih edilebilirler. Örneğin meme bezi küçük, cildi doğumlar ve emzirme nedeni ile gevşemiş ince yapılı kadınlarda, memenin özellikle üst bölümü boşalır. Uygun seçilmiş yuvarlak bir protez bu bölümün dolgun yapısının geri kazanılmasını sağlayacaktır.

Diğer taraftan, meme bezi daha büyük ve hafifçe sarkmış kadınlarda, damla şekilli protezler alt kısmın daha iyi şekillenmesini ve yukarıya doğru toparlanmasını sağlayabilir.

Özetle kullanılacak protezin şekli yine muayene, kişinin beklentileri ve hekimin yol göstermesi ile seçilir. Önemli olan kişiye uygun olan ve daha iyi sonuç verecek şekil belirlemektir.


Yapısal açıdan meme protez tipleri


• Silikon İçerikli

Silikon içerikli protezlerin hem dış kabukları hem de içindeki dolgu maddesi silikondan üretilmiştir. Silikon hem dokunma hissi açısından insan dokusuna benzerdir hem de insan dokuları ile biyouyumluluğu en yüksek malzemelerden birisidir.

Son yıllarda silikon üretim teknolojisinin gelişmesi ile silikon içerikli protezler de çeşitlenmiştir. Yuvarlak protezler çoğunlukla daha az kohesiv (yani daha az yoğun) ve daha akıcı jel ile doludur ve daha yumuşaktır. Damla protezler ise daha yoğun (kohesiv) protez ile dolu olup şekillerini muhafaza etme eğilimi daha yüksektir. Damla protezler yuvarlaklara göre daha serttir.


• Poliüretan

Poliüretan protezler özellikle tekrarlayan kapsül kontraktürü olan kişiler için tercih edilmektedir.


• Serum Fizyolojik İçerikli (Salin)

Yüzey yapısı açısından meme protez tipleri


Pürtüklü yüzey

Düz yüzey

Kapsül kontraktürü oluşumu silikon protezin en sık görülen komplikasyonundan biridir. Yapılan çalışmalarda düz yüzeyli protezlerde bakteri etkisi ile kapsül oluşumunun daha sık olduğu görülmesi üzerine, kılıf üzerinde mikropürtükler oluşturulmuştur. Bu pürtüklerin kapsül kontraktürü oluşumu sıklığını azalttığı gösterilmiştir.

Son yıllarda asıl farkı pürtüklü yapı değil de protezi kas altı plana koymanın yarattığı söylenmiş olmasına rağmen ben yine de pürtüklü yüzeyli protezleri kullanmaktayım.


Silikon meme protezleri güvenli midir?

Amerikan sağlık bakanlığına bağlı olan ve Amerika’daki tüm ilaç ve medikal ürünlerin kontrolünden sorumlu olan kurum olan FDA’nın 2006 yılında yaptığı açıklama ile silikon meme protezlerinin herhangi bir hastalığa ya da meme kanserine yol açmadığını tespit ve ilan etmiştir.

FDA onaylı protezler mamografi ve diğer görüntüleme yöntemlerinde de bir sorun çıkarmaksızın güvenle kullanılmaktadır. Meme protezi olan kadınlar da tıpkı diğer kadınlar gibi rutin meme kontrollerini yaptırmalıdır.


Meme silikonuna karşı alerji olur mu?

Göğüs silikonunun hammaddesi günlük hayatta sıklıkla kullandığımız birçok malzemenin de içerisinde yer almaktadır. Kozmetik ve gıda sektöründe çokça kullanılan bir maddedir.

Meme silikonu vücuda en fazla uyum sağlayan (biyouyumlu) maddelerden biri olma özelliği sebebiyle alerjik tepkilere yol açması çok nadir görülebilecek bir durumdur.

Ameliyat sırasında ortaya çıkan alerji çoğunlukla eldivenlerdeki lateks maddesi ya da pudralardan kaynaklanmaktadır.

Bu nedenle tüm işlemlerde pudrasız eldivenleri tercih etmekteyim. Ayrıca lateks alerjisi olan bireyler için de latekssiz (latex free) eldivenler kullanmaktayız.


Meme protezi büyüklüğüne nasıl karar verilir? Protez nasıl seçilir?

Meme protezi seçimi, meme büyütme işleminin en önemli aşamasıdır.

Meme protezi boyutu seçimi pek çok değişkenin bir arada değerlendirildiği, kişinin beden yapısı, protezin özellikleri ve bu iki temel etkenin bir arada uyumluluğunun göz önünde bulundurulduğu dinamik bir süreçtir.

Başlıca değişkenler:


  1. Kişinin yapısı: boyu, omuz genişliği, göğüs kafesi genişliği, cilt yapısı, cilt kalınlığı, yağ dokusu kalınlığı, sarkma oranı, meme bezi/yağ dokusu oranı, memenin göğüs kafesindeki yerleşimi, omurga-kaburga-göğüs kemiği yapısı, asimetriler…
  2. Proteze ait değişkenler: içeriği (serum-silikon), taban genişliği, yüksekliği (alçak-orta yükseklikte- yüksek) projeksiyonu, (orta-yüksek-ultra yüksek), şekli (yuvarlak-damla), yüzey yapısı…
  3. Kişinin talepleri: Ne büyüklükte bir meme istiyor? Orta büyüklükte mi? İddialı ve abartılı mı olsun yoksa doğal mı dursun? Kas altı olması şart mı? Tekrar doğum yapacak mı? Tercih edilen kesiyi kabul ediyor mu?
  4. Cerrahın yapabilecekleri: Cerrahın yapabileceklerini kişiye detaylı olarak anlatması, tüm süreç konusunda gerçekçi olarak bilgilendirmesi şarttır. Gerçekçi beklentisi olmayan adaylara sonuçta ne ile karşılaşacağı çok iyi anlatılmalıdır. Ayrıca cerrah farklı bireylerde uygun sonuç verecek protezi seçebilecek deneyime sahip olmalıdır. Herkese yuvarlak ya da herkese damla protez olmayacağı gibi herkese kas altı koymaya da gerek yoktur. Asimetrik vücutlara asimetrik protezler seçebilmeli, kısaca işlemin tüm basamaklarına kusursuz hakim olmalıdır.

Görüldüğü gibi tüm süreçte onlarca belki de yüzlerce değişken tek tek değerlendirilmeli, protez kataloğundaki yüzlerce protez arasından kişiye en uygun olanı seçilmelidir. Tüm bu kriterler arasında en önemli olan ise cerrahın deneyimi ve meme büyütme işlemine felsefi-tıbbi bakış açısıdır.

Cerrahın temel amacı deneyimi ile kişiye yol göstererek orantılı ve uzun süreli kalıcı bir protezle arzuladığı beden görünümüne kavuşmasını sağlamaktır.


İdeal meme büyüklüğü ve şekli nasıl olmalı?

Daha önce de değindiğimiz gibi ideal meme büyüklüğü kişiye özel bir kavramdır. Kişinin vücut ölçüleri, boyu, kilosu, göğüs-kalça oranı, memenin göğüs kafesinde yerleşimi, memenin yapısı gibi birçok etmenin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmalıdır. Ayrıca güzellik göreceli bir kavram olduğundan ideal meme büyüklüğüne hekim ile aday birlikte karar vermesi gereklidir. Tüm bu sübjektif unsurların yanı sıra estetik cerrahlar tarafından ideal meme şeklinin tanımı da yapılmıştır.


Bu tanıma göre:
  •  Meme ucu, göğüs çentiğine 19-22 cm uzaklıkta yer alır
  •  Memenin üst kısmı düz ya da hafif konkav, alt kısmı dolgun ve konvekstir
  •  Meme dokusunun %45’i meme ucunun üstünde, %55’i meme ucunun altında bulunur
  •  Tüm meme dokusu, meme altı katlantısı üstündedir ya da hafifçe bu katlantıya doğru iner.

Ancak daha önce söylediğimiz gibi güzellik saf matematiksel bir kavram değildir. Güzellik kavramı işin için duyular ve duygularında katıldığı elektro-kimyasal bir beğeni düzeyini tamamlar. Bu aşamada da güzel memeyi oluşturmak için kişinin istekleri ile hekimin deneyimi ve güzelliğe bakış felsefesi en önemli unsur olarak karşımıza çıkar.


Meme büyütmede kullanılan protezin ömrü ne kadardır?

Silikon meme protezlerine teorik olarak herhangi bir ömür biçilmemektedir. Üreticiler hastaların bu protezleri ömür boyu kullanılabileceğini ifade ederler. Biz de işlemi yaparken ömür boyu kalıcı olacak bir protez yerleştirebilmek için her türlü koruyucu önlemi alırız.

Ayrıca protez firmaları kapsül kontraktürüne ya da protezin bütünlüğünün bozulmasına karşı değişen sürelerde garanti de vermektedir.

Ancak yaşlanmayla, doğumlarla, emzirme etkisi ile, kilo alıp verme gibi değişkenlerle deri ve deri altı dokularda, meme bağlarında gevşemeler meydana gelecek, sarkmalar oluşacaktır. Yani hiçbir meme 20 yaşındaki gibi kalmayacaktır. Yıllar geçtikçe saydığımız değişkenler protezsiz memeleri etkilediği gibi protezli memeleri de etkileyecektir.

Dolayısı ile yıllar içindeki değişikliklere bağlı olarak zaman içinde revizyon olasılıkları mümkündür. Örneğin 20 yaşında meme protezi yaptırdıktan sonra 3 doğum yapıp emziren, hamileliklerinde 15’er kilo alıp veren bir kadının memelerinde 45 yaşında sarkma oluşursa, isteğe bağlı olarak dikleştirme yapılabilir. Bu işlem sırasında da protezlerin değiştirilmesi önerilir.


Meme büyütme ameliyatı ne kadar sürer?

Meme büyütme ameliyatı yaklaşık 1 saat sürer.


Hangi anestezi türü kullanılır?

Meme büyütme ameliyatları, çoğunlukla genel anestezi altında, plastik cerrahi doktorları tarafından, ameliyathane koşullarında gerçekleştirilen estetik ameliyatlardır.


Meme büyütme ameliyatı için yaş sınırı var mıdır?

Meme büyütme ameliyatı için genellikle meme dokusunun doğal gelişimini tamamladığı 18 yaş sonrası tavsiye edilir.

Ancak ergenlik döneminde bir memenin diğerine göre fazla geliştiği ve aşırı asimetrik görünümün oluştuğu bazı durumlarda; psikolojik sorunların önüne geçebilmek için daha erken yaşlarda da meme protezi ameliyatına karar verilebilir.


Meme büyütme ameliyatına nasıl hazırlanmalısınız?
  • İşlemden 7 gün önce kan sulandırıcı ilaçlar (aspirin, parasetamol dışındaki ağrı kesiciler..), vitaminler ve bitki çayları gibi tüm gıda katkıları kesilmelidir. Siyah çay ve kahve içilebilir. Ameliyattan 3 gün önce alkol kullanmayı bırakmanız gerekmektedir.
  •  Reçeteli olarak sürekli kullanılan ilaçlarınız için hekiminize danışmalısınız.
  •  İşlem sırasında regl döneminde olmamanız daha iyi olur. Çünkü regl dönemimdeki hormonal değişiklikler meme yapısını etkileyebilmektedir.
  •  İşlemden önce mutlaka temel bir meme görüntülemesi (ultrason ya da mamografi) yapılmalıdır.
  •  Hastaneye gelirken mutlaka önden düğmeli, kollarınızı kaldırmadan rahatça giyip çıkarabileceğiniz giysiler getiriniz.
Meme büyütme sonrası iyileşme süreci nasıl?
  •  Genelde geceyi hastanede geçirmenizi öneririm. Böylece oluşabilecek ağrılar kontrol edilebilir ve kişinin rahat etmesi sağlanır.
  •  Yaklaşık 1 saat süren ve genel anestezi altında yapılan bu işlem sonrası genellikle ertesi gün taburcu olabilirsiniz.
  •  Dren konmuşsa genellikle ertesi gün çıkartılır. Protezin kas altına yerleştirildiği hastalarda ilk birkaç gün kol hareketlerinde hafif sızlamalar oluşabilir.
  •  İşlem sonrası memeler bantlanır ve baskılı sütyen (sporcu sütyeni) giydirilir. Uyandığınızda bu sütyen üzerinizde olacaktır. Bantlar birkaç gün sonra çıkartılırken sütyenin 3-4 hafta kullanılması önerilir.
  •  Bantlar genellikle 3-5 gün içinde çıkarılır. İşlem sonrası saçlar ve memelerin altından itibaren tüm vücut yıkanabilir. Bantlar çıkarıldıktan sonra memeler de yıkanabilir ve tüm vücut duş alınabilir.
  •  Genelde eriyen dikişler kullanıldığı için dikiş almaya gerek olmayacaktır.
  •  İşlemden 3-5 gün sonra masa başı işe dönmek mümkündür. Ödem 3-4 hafta içinde büyük ölçüde iner ve memeler doğal yapısını kazanır. 3 hafta sonra yürüyüş ve kol çalıştırmayan sporlar yapılabilir. Yüzme ve tenis gibi kol ve göğüs kaslarının çalıştırıldığı sportif faaliyetler için 2. ayı beklemek gereklidir.
  •  Şehir dışından gelenler ilk kontrolden sonra (ameliyattan sonra 5. gün) rahatlıkla geri dönebilirler.
Meme Sonrası İzler

Her cerrahi işlemden sonra küçük ve belirsiz olsa bile iz kalacaktır.

Estetik cerrahlar ameliyat izlerini vücudun kıvrımlarına, katlanma yerlerine, vücudun doğal çizgilerine saklarlar.

Meme büyütme ameliyatı sonrasında da mutlaka iz kalacaktır. Uygulanan tekniğe göre meme başında, koltuk altında veya meme altında küçük bir iz kalır. Genellikle uyguladığımız yöntem bu izi meme altına saklamak böylece görünmesini önlemektir.

Bu iz önce kırmızıdır ve belirgindir. Zamanla önce pembeleşir, sonra beyazlaşarak iyice silikleşir. Neredeyse görünmez hale gelir.


Meme büyütme işlemi sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Meme büyütme ameliyatı sonrası kol ve göğüs kaslarını çalıştıran fiziksel aktiviteler, ilk üç hafta için kesinlikle kısıtlanmalı, bu sürenin sonrasında yavaş yavaş artırılmalıdır.

Operasyon sonrası ilk 2 ayda tenis ve yüzme gibi kol hareketinin fazla olduğu spor faaliyetlerinden kaçınmak gereklidir.

Ayrıca yine operasyon sonrası 8 hafta içerisinde sauna, aşırı sıcak banyo, hamam, solaryum ve buhar banyosundan kaçınılmalıdır.

Solaryuma girilecekse 1 yıl boyunca izler ışıktan korunmalıdır. Denize girerken ve güneşlenirken mayo içinden güneş ışınları bile izi etkileyeceğinden mayo ya da bikini içine de dikiş hattına 50 faktörlü güneş koruyucusu sürülmelidir.


Meme Estetiği Ameliyatı Çeşitleri

Yaşanılan sorunun cinsine göre karar verilerek uygulanabilecek değişik meme estetiği çeşitleri vardır.

Sıkça Sorulan Sorular

Meme protezi meme dokusunun ya da göğüs kasının altına yerleştirildiğinden silikon protez, meme dokusuna veya süt kanallarına zarar vermez. Çünkü bu işlem sırasında cerrah aslında memeye hiç dokunmaz. Alet ile yukarı kaldırır ve tüm işlemi meme dokusunun altında gerçekleştirir.
Bu sebeple silikon protez ile meme büyütme olan kadının emzirme problemi yaşaması beklenmez.
Hatta çoğu anne meme şeklinin ameliyat sonrası daha dik olması sebebiyle daha rahat emzirdiği de gözlenmiştir.

Memedeki sarkma az ise meme hacmini dolduracak boyutta bir protez kullanılarak dikleşme sağlanabilir. Burada protez seçimi, protezin hangi plana koyulacağı da özellikle önemlidir.
Uygun seçilmiş, doğru plana koyulmuş bir protez, hafif sarkmanın olduğu kişilerde uzun süre dikleştirmeye gerek kalmayacak bir çözüm sunabilir.
Memedeki sarkmanın çok fazla olduğu, meme dokusunun büyük oranda meme altı katlantısının altına indiği, meme başının yere doğru döndüğü olgularda sadece protez yetersiz kalacak, daha da kötü görünüme sebep olacaktır. Bu durumlarda proteze bir de meme dikleştirme operasyonu eklenerek daha güzel sonuç elde edilebilir.

Silikon protez ile büyütme yapıldığı anlaşılır mı?
Meme protezi işleminin doğallığını belirleyen en önemli etken, kişinin bedenine uygun protezin doğru plana ve iyi bir cerrahi uygulama ile yerleştirilmesidir.
Silikon protezler teknolojisindeki gelişim sayesinde protezler artık meme dokusuyla aynı kıvama geldi. Bu sebeple konunun uzmanı olmayan birinin dokunarak doğru yapılmış protezi anlaması pek de kolay değil.
Ancak vücuduna oranla büyük ve iddialı protez tercih edip de belli olmasını arzulayan kadınlar olabilir. Bu durumda elbette bedene oranla çok büyük olan göğüsler dikkat çekecektir.

Silikon protezler hamileliği engellemez.

Meme büyütme ameliyatlarında kullandığımız FDA onaylı, son teknoloji, 5. nesil silikon protezler son derece dayanıklıdır. Yüzü koyun yatmakla ya da sıkıştırarak şekil değişikliğine uğramaları söz konusu değildir.

5. nesil silikon protezler patlamaz. Sıkıştırma, sıkma ile hatta üzerinden otomobille geçilse bile patlamaz.

Nadir de olsa protezin meme başından yerleştirildiği olgularda meme başında his azalması bildirilmiştir. Protezin meme altı katlantısından yerleştirildiği olgularda bu olasılık çok çok düşüktür.

Silikon protezlerin kanser yapıp yapmadığı tıp dünyasında çok araştırılan ve üzerinde oldukça fazla yazılıp çizilen bir konudur. Günümüzde silikon protezlerin meme kanser yaptığına dair herhangi bir bulguya ve kanıta rastlanılmamıştır.

Ancak son yıllarda meme protezinin bir tür lenfoma ile ilişkili olabileceği öne sürülmüştür. Bu durumda protezin çıkarılması tedavi için yeterlidir.

İstediğiniz zaman silikon protezlerinizi çıkarttırmanız mümkündür.

Meme büyütmede en etkili ve sağlıklı yöntem silikon protez ile büyütmedir. Bunun dışında uygun olgularda yağ enjeksiyonu da bir miktar meme büyütmek için kullanılabilir.
Yağ enjeksiyonu ile meme büyütme ayrı bir başlıkta tartışılacaktır.

Silikon meme protezi insan bedeniyle en uyumlu yapay maddelerden birisidir. Vücuda yerleştirildiğinde organizma protezin etrafında hemen ipeksi ince bir kapsül oluşturarak bu yabancı cismi kendisinden ayırır ve protezi kendi kılıfı içinde izole eder. Bu bedenin doğal, normal ve istediğimiz, beklediğimiz bir tepkisidir.
Fakat bazı kişilerde bu tepki normalden fazla olur. Bu nadiren görülen bir durum olsa da kapsül kalınlaşarak silikonu sıkıştıracak ve bir miktar rahatsızlık oluşturacaktır. Böyle bir rahatsızlıktan kaçınmak için düzenli kontrollerin ve doktor tavsiyelerinin aksatılmaması önemlidir. Başlangıç seviyesindeki kapsül kontraktürü masajlarla giderilir. İleri seviyeye ulaşırsa kapsülün çıkarılması ve protezin kas altına alınması gerekir.
Çalışmalara göre kapsül kontraktürü oluşumunu önlemek, sıklığını azaltmak için yapılması gereken 14 kural şöyledir:

  • Anestezi indüksiyonu sırasında iv antibiyotik proflaksisi yapın.
  • Periareolar/transaksiller insizyonlardan kaçının; hem laboratuvar, hem de klinik çalışmalar bu insizyonlarda cebin meme bezindeki bakterilerle doğrudan kontamine olması nedeni ile, kapsül kontraktürü oranlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
  • Proteze bakteri bulaşmasını önlemek için, ameliyat boyunca meme başlarını koyuyucu bir materyalle örtülü tutun.
  • Devaskülarize dokuları en aza indirmek için dikkatli atravmatik diseksiyon yapın.
  • Dikkatli hemostaz yapın.
  • Meme parankimi içerisinde diseksiyon yapmaktan kaçının.
  • Dual-plan cep hazırlayın.
  • Loju Betadine+üçlü antibiyotik solüsyonu; ya da üçlü antibiyotik solüsyonu; ya da 1:1 (%50) veya daha yoğun Betadine solüsyonu ile yıkayın.
  • Cilt kontaminasyonunu en aza indirecek önlemleri alın (cildin boyanması, drape ve sleeve gibi).
  • İmplant/sizer paketinin açılması ile cebe yerleştirilmesi arasındaki süreyi en aza indirin.
  • İmplanta dokunmadan önce eldivenleri, alet ve örtüleri değiştirin.
  • Bakteri girişine neden olabileceğinden diren kullanmaktan kaçının.
  • Her doku katmanını ayrı ayrı kapatın.
  • Daha sonra yapılacak başka cerrahi girişimler öncesinde de ainibiyotik proflaksisi uygulayın.

Tüm kuralları her meme protezi işleminde titizlikle uygulamaktayız.

Meme büyütme ameliyatından 1 ay sonra yürüyüş yapabilirsiniz.
Tenis ve yüzme gibi kol ve göğüs kaslarının çalıştırıldığı sporlar için 2. ayı beklemek gereklidir.

Beden ve meme yapısına uygun protez seçildiğinde çatlak oluşmaz. Ancak aşırı büyük protez tercih edilirse ciltte çatlamalar meydana gelebilir.

Estetik meme büyütme işlemleri SGK tarafından karşılanmaz.

Hiçbir kadının memeleri birbirinin tıpatıp aynısı değildir. İki meme arasında mutlaka fark vardır. Önemli olan bu farkların dikkat çekecek, ilk bakışta fark edilecek ya da kıyafet seçimini etkileyecek kadar ciddi olmamasıdır.
Ciddi asimetri olan olgularda farklı boyut ve tipte protez seçilerek, işlem yağ enjeksiyonu ile kombine edilerek daha simetrik görüntü elde edilmesi mümkündür.

Meme büyütme konusunda en geçerli ve etkili yöntem silikon implant ile büyütmedir. “Altın standart” budur.
Son yıllarda yağ dokusunun değerinin anlaşılması, içindeki kök hücrelerin fark edilmesi, bu kök hücrelerin dokuları onardığı ve yenilediğinin ortaya çıkması üzerine yağ enjeksiyonu sıklıkla uygulanır olmuştur.
Yağ, vücudumuzda fazlaca bulunan, görece kolaylıkla ve çok elde edilebilen bir doku olduğu için akıllara “Yağ dokusu ile meme büyütebilir miyiz?” sorusu gelmiştir. Öyle ya, bu dokuyu başka yerleri doldurmak için kullanıyoruz, neden meme için de kullanmayalım?
Elbette alınan yağı memeye enjekte etmek mümkündür. Ancak memeye koyduğumuz protez şekillidir. Protez memeye hacim kazandırmakla kalmaz, bir form da verir. Oysa enjekte edilen yağ sıvı formdadır. Dolayısı ile her memeyi yağ ile şekillendirmek mümkün olmaz.
Ayrıca 1 yıl içinde enjekte edilen yağın %50-60’ı vücut tarafından yok edilecektir. Bu durumda başlangıçta aşırı enjeksiyon yapılması ya da bir süre sonra yeni bir yağ enjeksiyonu seansı gerekebilecektir. Aşırı enjeksiyonun da başka sorunlara yol açma riski vardır. Ayrıca vücut tarafından yok edilen yağın hangi bölgeden ne kadar yıkıldığını da öngörmek mümkün değildir.
Yağ enjeksiyonu sonrası yağ dokusu nekrozuna bağlı olarak meme içinde mikrokalsifikasyonlar oluşabilir. Bu da meme görüntülemesinde sorun yaratabilir.
Yağ enjeksiyonu ile ancak küçük- orta büyütmeler sağlanabilir. Dolayısı ile tüm dünyada meme büyütmede hala altın standart meme protezidir.
Günlük pratiğimizde hangi durumlarda memeye yağ enjeksiyonu yapmaktayız?

  • Zaten liposuction yapılacak ve yağ elde edilecek kişinin hafif de meme büyütmesine ihtiyacı varsa, alınan yağlar memeye enjekte edilebilir.
  • Memede ciddi asimetri olan olgularda protez yerleştirdikten sonra yağ enjeksiyonu yapmak simetri sağlamada çok yardımcıdır.
  • Meme üst pollerini ya da her iki memenin birbirine yaklaştığı orta alanı daha iyi doldurmak için yağ enjeksiyonu, protez işlemine ek olarak kullanılabilir.
  • Meme protezini daha iyi gizlemek, geçiş hattını daha güzel kamufle etmek için protezin çevresine yağ enjeksiyonu yapılabilir (kompozit meme büyütme)
  • Meme kanseri sonrası meme onarımı yapılan hastalarda memeye yağ enjeksiyonundan faydalanılabilir.

Meme büyütmede hedef kişinin bedenine ve isteklerine en uygun, yapıldığı belli olmayan bir meme oluşturmaktır. Bunu sağlamak içinde doğru protez seçilmeli ve protez yerleştirilirken en uygun şekilde gizlenmelidir.
Protezi gizlemek için en iyi yöntem üst kısmının kasın altına yerleştirildiği “dual plan” cep tercih etmektir. Ancak özellikle bu bölgede meme dokusu ve cilt altı yağ dokusu az olan kişilerde “dual plan” cep tercih etseniz bile protezler belli olabilmektedir.
Bu durumda “kompozit meme büyütme işlemi” protezi gizlemekte çok işe yaramaktadır.
Kompozit meme büyütmede protez yerleştirildikten sonra karın ve bel bölgelerinden yağ alınır, bu yağlar enjeksiyona hazır hale getirildikten sonra protezin çevresine enjekte edilir. Böylece hem protez daha iyi gizlenir hem de geçiş hattı daha doğal hale getirilir. Ayrıca orta bölgelere de enjeksiyon yapılarak bu bölgede daha dolgun bir görünüm elde etmek mümkündür. Kompozit meme büyütme tekniğini günlük pratiğimizde sıklıkla kullanmaktayız.

Hayır, meme küçültme ameliyatı kansere neden olmaz. Aksine, bazı çalışmalar ameliyattan sonra meme dokusunun büyük bir kısmı çıkarıldığı için meme kanseri riskinin azaldığını iddia etmektedir.